top of page

Bİreysellİk Rüyasından Özgürleş

  • Yazarın fotoğrafı: seckinzenginler
    seckinzenginler
  • 15 Haz 2024
  • 2 dakikada okunur

Hayat dediğimiz bu kavramın içinde ne yaşıyorsun? Bir geri çekil,kendine bir bak bakalım,ne yaşıyorsun? Gördün mü? Ne yaşıyormuşsun? Bu yaşadıklarını zannettiğin kime ait şeyler ? Hemen cevap geldi tabi ki bana ait şeyler. Peki, sen kimsin? Ben benim, ben şuyum, ben buyum. İnsanoğlunun bireysellik düşüncesi koca bir program hatası. Sen her şeyle bir ve bütünsün ama bunun farkında değilsin. Sen kafanda konuşan sesi kendi gerçekliğin zannediyorsun. Kafanda konuşan ses, SEN değilsin? Peki kafanda konuşan ses sen değilsen SEN kimsin ? Zihin konuşur, ben şuyum, ben buyum, ben şöyle iyiyim vs. Konuşan ses, senin gerçek doğanı görmeni engelleyen bir sis bulutu. Aradığın mutluluk çok uzakta değil, aslında uzak da değil. O alanı anlatamazsın sadece işaret edebilirsin... Aradığın mutluluk, emin ol seni arıyor... Aramayı bırak. Kim olmadığının farkına varırsan olduğunu zannettiğin kişinin yüklerinden özgürleşirsin. Hiçbir zaman sana ait değildi o yükler. Sen çok sahiplendin o rolü...


Zihin hemen şunu düşünür, nasıl yapacağım bunu? Kulağa hoş geliyor ama nasıl olacak ? Bir pratik, bir alıştırma var mı? Zihin, hemen her şeyi çabaya dayandırır,her şeyin çabayla olacağına inanır. Sen bu yazıyı okurken evrende her şey çabasızca gerçekleşiyor. Güneş çabasızca aydınlatıyor, rüzgâr çabasızca esiyor, her şey doğal dengede ve kendiliğinden oluşuyor. Bedeninde de her şey kendiliğinden oluyor. Saçların çabasızca uzuyor, tırnakların çabasızca uzuyor ve bedenindeki her şey çabasızca oluyor,organlarının işlevi çabasızca oluyor. Senin bunlar üzerinde hiçbir etkin yok,bunların hiçbirisini düşünerek yapmıyorsun.Ama bunların hepsinin farkında olabilirsin bunların hepsini gözlemleyebilirsin.


Şimdi dönelim tekrar düşüncelere. Bir ayrım yapalım; sen düşüncelerin değilsin ve düşüncelerin çoğu ya geçmişte ya da gelecekte ve gereksiz düşünceler. İlk aşama; farkında olmak.

Sen,düşüncelerinin farkında olansın. Sen,çevrende olanlara yorum katmadan farkında olansın. ( Yorum katarsan zihnin devreye girmiş demektir.)


Bu farkında olma hali,seni hem düşünceler hem de düşüncelerin oluşturduğu duygu yükleriyle özdeşleşmeni engeller. Sen düşüncelerin değilsin, sen duyguların degilsin.





Sen bunları farkedensin. Bu farkındalığın gözü hayatında sahip olduğunun bütün rollerinle aranda bir mesafe koyar ve boşluk alanları açılmaya başlar. Vücudundaki kasılmış enerji rahatlar ve genişler.


Artık zihni ikiye bölmüş ve gözlenen ve gözlemci kıvamına getirmiş oluyoruz. Ama bu son aşama değil. Gözlemci olarak düşüncelerin farkında olarak düşüncelerinin etkisini azaltmış olduk. Gözlemleyenin de farkında olan bir alan var. Kafa karıştırmadan o alanı işaret etmeye çalışayım. Gözlerimizle her şeyi görebiliyoruz ama gözlerimizle kendi gözlerimizi göremiyoruz, değil mi ? Bu son nokta çünkü. Her şeyin üzerinde belirdiği ve hiçbir şeyden etkilenmeyen doğal uyanıklılık alanımız var. Bunu bilgisayarın ekranı gibi düşünün. Bilgisayarın ekranında ne belirirse belirsin ekran,ekranda beliren hiçbir görüntüden etkilenmez. Sabittir. Bu alana bir göz attığımız zaman artık o alana entegre olmaya başlarız,merkezleniriz. Düşünce türbülansları yine gelebilir ama artık onlardan etkilenecek bir kimse yoktur. Sevgiyle kalın.

 
 
 

Comments


bottom of page